Tasarım dünyasının 'yıldız' ismi Philippe Starck, "Tasarladığım her şey gereksizdi. İki yıl içinde mesleği bırakıyorum," diyerek günah çıkardı ve tasarım mesleğinin sona ereceğini iddia etti. Türk tasarımının önde gelen isimlerine, Starck'ın bu açıklaması hakkındaki görüşlerini sorduk.
Coco Chanel'in çıkıp "Şimdiye kadar yaptığım tüm kıyafetler işe yaramazdı. Moda, tüketimi tetikleyen bir araçtan başka bir şey değil. İşi bırakıyorum. Herkesten de özür diliyorum," dediğini düşünün. Sonra da "Moda yok olmaya mahkûm," diye eklediğini... Tasarım dünyasının yıldızı Philippe Starck, geçen hafta Die Zeit dergisine verdiği röportajında, işte tam da buna benzer şeyler söyleyerek meslektaşlarını şoke etti. "Tüketim dünyasının bir üreticisiydim ve bu gerçek beni utandırıyor," diyen Starck, şöyle devam ediyordu: "Tasarladığım her şey gereksizdi. İki yıl içinde mesleği bırakıyorum. Başka bir şeylerle uğraşmak istiyorum ama şu anda ne olduğunu bilmiyorum. Kendimi ifade edecek yeni bir şeyler bulmak istiyorum. Tasarım, bunun için korkunç bir araç." Evet belki kendisinden bile ünlü limon sıkacağı 'işe' yaramıyor, belki birçok tasarımı işlevden öte estetik kaygılar taşıyor. Ama 'tasarım' denince akla ilk gelen isimden bunları duymak ilginç. Starck bununla da yetinmiyor, tasarım mesleğinin geleceğiyle ilgili ilginç kehanetlerde de bulunuyor: "Tasarım ölmüştür. Gelecekte tasarımcılar olmayacak. Geleceğin tasarımcıları kişisel koçlar, egzersiz eğitmenleri, diyet danışmanları gibi kişiler olacak." Starck'ın 'aslında' ne demek istediğini, bu hezeyanının nedenlerini ve sektörün geleceğiyle ilgili kaygılarını, Türk tasarımının önde gelen isimlerine sorduk... Kimi 'star' mertebesindeki tasarımcıya katılıyor, kimi ise bu çıkışı dikkat çekmek için yaptığını düşünüyor...
Popüler tasarımlara ihtiyaç yok
İnci Mutlu (Tasarımcı)
"Bunu dürüstçe söyleyebilen çok az meslektaşımız var. Starck gerçekleri gönül rahatlığıyla söyleyebiliyor çünkü popüler ve medyatik tasarımdan çok kazandı, popüler oldu, aradığı saygıyı gördü, dünyayı şekillendirdi. Kabul edelim ki dünya 1980'lerdeki dünya değil. Artık insanlığın küresel ısınma, HIV, savaşlar, yok edilen dünya kaynakları gibi ciddi başka problemleri var. Bu dünyada ise artık popüler ve medyatik tasarımlara ihtiyaç yok. Artık çevresel duyarlılık, paylaşma, sorunlara çözüm arama ve alternatif yaşama biçimleri gündemde. Kişisel gelişim de elbette eşya sahibi olmaktan çok daha önemli olacak. Ki oldu bile! Tasarımcıların ve eğitimcilerinin kendilerini sorgulaması lazım. Tasarım eğitiminin yeni dünya gerçeklerine göre yeniden şekillenmesi gerekiyor. Gelecek biyoteknolojide, gen teknolojisinde, mikro teknolojilerde, genlerde, klonlamada... Dünyayı bunlar değiştirecek. Popüler ve medyatik tasarım, üzerine düşen görevi Starck'ın da söylediği gibi tamamlamıştır."
Starck'ın tasarıma ihtiyacı kalmadı
Prof. Dr. Alpay Er (İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı)
"Samimiyetine inananlar için, Starck'ın günah çıkarıp 'hidayete erdiği' söylenebilir. Benim gibi şüpheciler için ise, Starck önce geçmişte yaptıklarını eleştirerek tasarımın sonunu ilan ediyor, ardından iki yıl içinde işi bırakacağını söyleyerek, tasarımın sonunu kendi kişisel tasarım kariyeri ile özdeşleştiriyor! Yaptıkları ve söyledikleriyle medyanın ilgisini en fazla çeken tasarımcı olan Starck, yine medyanın gündeminde yerini alıyor. Sürpriz mi? Hayır. Etkili mi? Bizlere bu satırları yazdırdığına göre, cevabı siz verin.... Tasarım, insanoğlu ile beraber var oldu ve insan var olduğu sürece devam edecek. Ancak Starck'ın tanımladığı anlamda, yani merkezine bizzat kendisini koyduğu ve tasarladığı ürünlerle de somutlaşan şekliyle 'tasarım' zaten bir şekilde sona erececekti. Çünkü bu, 1980'lerde başlayan ve artık sona eren iktisadi bir büyüme modeline özgü, bu modelin ürettiği bir tasarım anlayışıydı. Starck'ın kafasındaki tasarımcı imgesinin - ki özünde kendi imgesidir - bir 'kişisel jimnastik hocasına' dönüşmesi kesinlikle süpriz olmaz; Türkiye'de bile saç ve etkinlik tasarımcılarından geçilmiyor artık."
Yine adından söz ettirir
Zeynep Fadıllıoğlu
"Starck, kavramsal ve fütüristik anlamda yoğun hayallerini gerçekleştirme imkânına sahip olmuş ve hem zihinsel hem de maddi doygunluğa ulaşmış farklı tasarımlara imza atmıştır. Hayatın anlamının, malzemeleri dönüştürerek farklı kimlik vermekten daha derinde olduğunun farkına vardı herhalde. İnsana faydalı, farklı bakışla ve farklı yaratıcılıkla kendinden yeniden söz ettireceğine inanıyorum."
Bu çıkışa sanat dünyası güler
Adnan Serbest (Tasarımcı)
"Starck moda ve trendlerin usta tasarımcısıdır. Tasarımcılar arasındaki kabulü ise popülaritesine pek uymaz ve kabul de görmez. Starck'ın anlayışı ve yaptıkları tasarım kriterlerine uymaz. Bu açıklamanın orijinali, İtalyan tasarımcı Ettore Sottsass'a aittir. Sottsass, dokuz yılın ardından 1980'lerin sonunda herkesten özür dilemiş, 'İnsanlık adına daha yararlı olabilirdim,' demişti. Bunun ardından çok popüler olmasına rağmen, bu sözleri onu bitirmişti. Tasarım geleceğiyle ilgili öngörüde bulunmak ise, Starck'ı aşar. Bu yüzyılın tasarımcıları sadece biçimler ile oynamıyor; düşünce de üretiyor. Starck'ın yetenekleri ise düşüncesinden önde gidiyor. Böyle bir çıkışa sanat dünyası güler bence. Ben de öyle yapıyorum."
Tebrik ediyorum
Can Yalman (Tasarımcı)
"Öncelikle Starck'ı tebrik ediyorum. Endüstriyel tasarım, belli bir süre sonra kendini ifade etme biçimi olarak sanatçıya yetmeyebilir. Rolünüzü ve yaratmak istediğiniz etkiyi sorgulamaya başlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra günümüzde, içinde tasarım kelimesinin geçmediği işkolu kalmadı. Bu da 'iyi tasarım'ı biraz sulandırıyor. Ama insanlar yenilik ve değişiklik peşinde oldukları sürece birileri tasarım yapacaktır. Tasarım, toplum üzerinde pozitif etki etme, kullanıcıya farklı duygular yaşatabilme gücüne sahip. Starck, bu etkilere ileride geleneksel tasarım yöntemleri ile değil de kendini geliştirme yöntemleriyle ulaşabileceğimize inanıyor. Ama iyi tasarlanmış bir objenin insan hayatına gerçekten pozitif etki edebileceğini düşünüyorum."
Çok bireysel
Eray Sertaç Ersayın (Tasarımcı)
"Starck'ın tavrı çok bireysel. Bazı tasarımlarının işlevselliğin önüne geçmesi de bunu düşündürtmüş olabilir. Bu dönemde değişimin sürati, kişiye özel uygulamaların hayata geçirilmesi beklentisi, Starck'ın söylemlerine paralel. Ürün ve hizmetlerin gittikçe kişiye özel çözümler haline geliyor olması, uzun zamandır tartışılıyor. Tatminsizleşen, şımaran bireyler, ihtiyaç duydukları ürün ve hizmetleri kendileri belirliyor. Belki yakın gelecekte kişisel koçlar hayatımıza yön verirken, yeme, giyim, objeler konusundaki inisiyatifi de diğer uzmanlık gruplarına bırakacağız. Bu durumda duyguların, ilişkilerin yönetimini de uzmanlara emanet etmiş olmuyor muyuz? Kişisel mutlulukları yakalamaya çalışırken prototip hayatların sadece adedini artırmış oluyoruz fakat lezzetini azaltıyoruz."
Daha samimi bir uyarıya ihtiyacı var
Koray Malhan (Tasarımcı)
"Tasarımın popülarize edildiği sürecin tetikleyicisi, ilk ve baş kahramanı Philippe Starck'tır. Bu açıklamayı da, batılıların geleneksel günah çıkarma kültürünün bir parçası olarak görüyorum. Bahsettiği (diyetisyen, koç gibi...) yeni figürler de tasarım sürecinin gelişimi bir anlamda. Eskisi gibi insanın uzantısı olan aletler, eşyalar yerine insanın kendisi tasarlanıyor artık. Yani temelde hiçbir değişimden bahsetmiyor; sadece daha vahşi bir sürecin başlangıcını müjdeliyor! Belki bu yeni aşamanın da başrolüne adaydır kendisi! Ama tasarım dünyasının bundan daha samimi ve derin bir uyarıya ihtiyacı var. Gerçekten kontrolden çıkmış üretim gücünün taleplerine göre mi yol almalı? Yoksa 'insan'ı tekrar hatırlayarak, gerçek ihtiyaçlara mı yönelmeli? Starck'ın açıklaması tasarım dünyasını çok fazla etkilemez. Çünkü eski günlerdeki etkisine sahip değil."
Elaleme verir talkını...
Serhan Ada (Santralistanbul Direktörü)
"Yıllar önce, New York'ta, Starck'ın tasarımını yaptığı bir otel odasında kalırken, yatağın sivri kenarına her dizimi vuruşta, hangi hikmetle keskin kenarlı tasarımlar yaptığını kendi kendime sorup, durmuştum. Sonra da, 'Ulu Starck'ın elbet benim anlamadığım bir bildiği vardır,' deyip, konuyu kapatmıştım. Neden sonra, bembeyaz, minimal evinde kırmızı Anadolu kilimlerinin üzerine basarak yaşadığını görünce, 'Elaleme verir talkını...' demekten kendimi alamadım. Haklıdır Starck, 'Tasarımlarımın tümü gereksizdir,' dediyse... Türkiye'de muhtelif otel, rezidans, konut - vari müteşebbis ve müteahhitlerinin ondan bir karakalem çizgi olsun (sonra da başka uygulama planlarını başka ünlü mimar tasarımcılarımıza tamamlatmak kaydıyla!) alabilmek için nelere katlandıklarını biliyorum. Ancak istediği rakamları öğrenince, tornistan ettiklerini de. Starck, çekildiği köşesinde bizim gibi ülkeler için çizim defterine birşeyler karalayıp, hayatını idame ettirecektir. Kuşkum yok."
Haber: Yaprak Aras Şahinbaş
(Sabah)
40ikindi.com sitesinden alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder